Yıllar önce SEO yaptığımızda Google SERP’de yükselme kriterleri bugünkü kadar fazla değildi.
İtiraf etmeliyim ki, SEO’na başladığımız ilk günlerde en çok yaptığımız şey sayfalarda kullanıcı deneyimini göz önünde bulundurmadan, içeriği mümkün olduğu kadar anahtar kelimelerle doldurmaktan ibaretti.
O günden bu güne sektörde meydana gelen değişikliklere ve geçmişe baktığımda çok uzun bir yol kat ettiğimizi görüyorum.
Aslında bütün bu zaman zarfı boyunca meydana gelen radikal değişikliklere baktığımızda, neredeyse tüm SEO danışmanlarının, dijital pazarlamacıların birer gerçek pazarlamacıya dönüştüğünü söyleye bilirim.
Gelişerek halen devam etmek olan bu süreçte, hedef kitle belirleyerek, işletmenin ürün, hizmetini bu kitleye ulaştırmanın, satış yaparak cirosuna katkı sağlamanın işletmeyi Google sıralamalarında yükseltmekten daha önemli bir şey olduğunu anladık.
Bu süreçte sadece biz kendimizi geliştirmedik.
Arama motorları da gelişti.

Arama Motorları
10 yıldan fazla süre boyunca spam yapanlar SERP sonuçlarını yanıltarak yükselirken zeki SEO uzmanları arama motorları ile uyumlu çalışarak uzun vadede kazanmaya başlarken kısa yoldan kazanmayı hedefleyen spamcılar bu süreçte elendiler.
Yahoo, Google gibi arama motorlarının ilk 5-10 yılında faydalı bilgi bulmak için 2, 3, 4, 5 sayfalara kadar gidildiğini bugün çok az kişi hatırlar. Kıyaslama yapıldığında, arama motorlarının ilk sayfalarını spam yapanların kapattığını tebessümle hatırlıyoruz.
Bugün geldiğimiz noktada, aslında gelişime katkıda bulunan dijital pazarlamacılara ve SEO uzmanlarına arama motorlarının bir teşekkür borcu var.
Panda, Penguin, Hummingbird ve diğer Google algoritma güncellemeleri müşterilerinin web sitelerine odaklanan SEO uzmanlarının çalışmalarına olumlu etki yaptılar.

Google Güncellemeleri
Kısa yoldan kazanmanın hesabını yapanlar işte bu güncellemelerle birlikte, ardı ardına darbe yediler ve bugünlere gelindi.
Doğrusunu söylemek gerekirse her büyük algoritma güncellemesinde sadece çok az SEO uzmanı kitlesi buz kesiyordu, çünkü büyük emekler harcayarak sıralamada yükseliyorlardı, spam yaparak değil.
Biz müşterilerimizin Google’da yükselmesinden çok online ticaretlerini büyütmeye odaklandık çünkü en baştan Google SERP’de yükselmenin her zaman işletmenin beklentilerini karşılamadığını biliyorduk ve büyüyen her işletme önce müşterisine odaklanır.
Contents
- 1 Kullanıcı deneyimi (UX) SEO İçin Kritik Önem Taşır
- 2 SEO / UX Ayrılmaz İkili
- 3 Anahtar Kelime Analizi
- 4 Title Taglar
- 5 URL / Breadcrumblar
- 6 Meta Description
- 7 Tasarımın Geliştirilmesi
- 8 Site Kimliği
- 9 Header Taglar
- 10 Dolaşım
- 11 İçerik Optimizasyonu
- 12 Harekete Geçirmek
- 13 Site Hızı/SEO Uyumlu Hosting, Server
- 14 İmage Optimizasyonu
- 15 Hazır Altyapılar
- 16 Sürekli Test Edin, İzleyin
Kullanıcı deneyimi (UX) SEO İçin Kritik Önem Taşır
Kullanıcı Deneyimi (UX) artık hiç olmadığından daha önemli konuma geldi ve her SEO uzmanı kendi seviyesinde bu konuda uzmanlaşma zorunluluğunu birlikte getirdi.

Kullanıcı Deneyimi
Yukarıda bahsettiğim gibi, arama motorları sürekli gelişmekte ve buna paralel olarak SEO danışmanı kendini geliştirmek zorunda kaldı, klasik SEO uzmanları haklı olarak UX konusunda yeterince deneyimli değiller fakat web sitesi için temel UX prensiplerini öğrenmeleri gerekiyor.
Aslında kullanıcı deneyimi (UX) kullanıcıya odaklanmaktan başka bir şey değil.
Şunu asla unutmamalıyız ki, SEO hem arama motorları hem de kullanıcı için yapılır, fakat günümüzde kullanıcı için yapılan çalışmaları UX terimi altında topluyoruz, SEO ve kullanıcı deneyimi bir birinden ayrı terimler olsa da pratikte iç içedir.
Biz SEO uzmanları her şeyi kullanıcının aklında bulunmak için yaparız, buna diğer bir ifade ile markalaşma da diyebiliriz.
Biz arama motorları için çalışmalar yürütürüz ama arama motorları bu çalışmaları arama yapan kullanıcıları için bizden isterler.
Arama motorları dünyanın en iyi data madenciliği yapan araçlarıdır. Sadece kullanıcıların aradıklarını bulmaya yardımcı olmazlar, aynı zamanda data toplayarak onlara yardımcı olmak için davranışlarını analiz ederler. Böylece kullanıcıların neyi daha çok isteyim neyi istemediklerini anlarlar.
Bu şu anlama gelir, arama motorlarının isteklerini en iyi karşılayan web sitesi arama motorlarının ilk sayfalarına yükselirler. Bu anlamda arama motorları için yaptığımız her şeyi aslında arama yapan kullanıcılar için yapıyoruz.
Kullanıcı deneyimi (User Experience) aslında iç içedir. Bazı SEO uzmanları UX’i SEO dışında tutarak SEO uzmanının yapması gereken bir iş olarak değerlendirmemektedir. Yan, SEO danışmanının görevini hedef kitlede siteye kullanıcı getirmekle sınırlandırmaktadırlar fakat bence profesyonel SEO uzmanı kullanıcı deneyimine hakim olmalıdır, çünkü özellikle son yıllarda UX Google’da yükselmeyi belirleyen en önemli kriterler arasına girdi.
Yetkin SEO uzmanları Google, Bing, Yahoo, Yandex gibi arama motorlarının gereksinimlerini karşılamanın yanında Kullanıcı Deneyimini arttırmaya yönelik çalışmaları eş zamanlı yürütürler.
Bunun için çok iyi sebepleri var çünkü, arama motorları kullanıcı davranışlarının sadece belirli bir kısmına ulaşabilirler. Örneğin, kullanıcının siteye giriş yaptıktan sonra hemen sitene çıkıp yeniden arama motorunda sorgulama yaptıklarını bilemezler. Onlar sadece siteden çıkıp yeniden arama yaptıklarını bilirler.
İşte bu sonuç sitenizin arama motorlarına 1 veya pek çok yanlışın olduğu izlenimini verir.
Arama motoru kullanıcının siteden neden ayrıldığıyla ilgilenmez, ayrılmıştır (bounce) ve o kadar. Bu işlemi bounce rate terimiyle açıklarız. Arama motoru sadece bu orana (istatistiğe) bakar, gerisini sorgulamaz.
İşte SEO uzmanı olarak sizin işiniz bu kullanıcı davranışına neyin sebep olduğunu bulmak ve kullanıcı deneyimini arttırıcı optimizasyon yapmak. Bu noktada soru şu?
SEO uzmanı olarak, UX hakkında bir fikriniz yoksa bunu nasıl yapacaksınız?
SEO / UX Ayrılmaz İkili
Yukarıda belirttiğim gibi belki kullanıcı deneyimi (UX) uzmanı olmanıza gerek yok profesyonel SEO uzmanı SEO çalışmasından daha iyi sonuç alması için kullanıcı deneyimini arttırıcı çalışmalar yapmalıdır.
Unutmayın kullanıcı deneyimi SERP’deki tıklama oranlarıyla başlar, yani kullanıcı daha siteye girmeden.
Yaklaşık 4 yıl önce SEO uyumlu içerik oluşturduğumuz bir müşterimizin sitesinde bunu test ettik.
SEO İpucu:
‘‘ Şeker hastalığına ne iyi gelir’’ başlıklı makale 4 ay sonra Google’da 4 sıraya gelince ‘‘ şeker hastalığına iyi gelen 21 bitkisel yöntem’’ başlıklı yeni bir makale yayınladık. Yaklaşık 3 ay sonra yayınladığımız 2.makalenin 6 sırada olmasına rağmen diğerinden daha fazla trafik getirdiğini gördük. Ve toplamda yaklaşık 6 aylık sürede backlink almaksızın, ekstra bir çalışma yapmaksızın 2 makalenin Google 1.sıraya yükseldiğini gördük.
Ve şu sonuca vardık, yayınladığımız 2.makale 1.iden daha fazla tıklama aldığı için daha iyi sıralamaya yükseldi. Bu tamamen kullanıcı deneyimi (UX) ile ilgili.
Bugün, kullanıcı deneyiminin SEO stratejilerinin bir parçası olduğunu bilerek çalışmalarımızı yürütmemiz gerekir.
Anahtar Kelime Analizi
Online marketing’in temeli anahtar kelime ile başlar.
Anahtar kelimeler web tasarımından, site dolaşımına, hedef kitleden site içeriğine kadar her şeye etki eder.

Anahtar Kelime Analizi
Anahtar kelime analizi başarılı SEO stratejisi ve yüksek Kullanıcı deneyiminin ilk adımıdır. İşletmenin ulaşmaya çalıştığı hedef kitle ile köprüyü oluşturur. Siz bu köprüyü ne kadar sağlam, stratejik ve doğru atarsanız o kadar doğru, tatmin edici sonuç alırsınız.
Anahtar kelime analizi yapmamızın nedeni hedef kitleyi ve içeriğin amacını belirlemektedir. Böylece sitemizin veya içeriğin, sayfanın ne ile akalı olduğu hakkında güçlü sinyaller veririz. Bundan dolayı bu aşamada oldukça hassas davranılmalıdır. En başta yapılacak hatalar silsilesi köprünün yanlış kurulması veya yıkılması anlamına gelir.
Anahtar Kelime Analizinde Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- Anahtar kelime analizinde Google arama sonuçlarındaki ve Google’ın önerdiği anahtar kelimeleri kullanın.
- Ahrefs, Moz, Majestic gibi SEO araçlarını kullanın,
- Google Anahtar Kelime planlayıcıyı anahtar kelime analizi için kullanmanızı asla önermem.
- Uzun kuyruklu anahtar kelimelere odaklanın.
- Aranma hacmi yüksek anahtar kelimelere odaklanmayın. Markalaşmadığınız sürece asla ve asla ve hiçbir zaman 1.sayfada olmayacaksınız.
- Zorluk derecesi yüksek anahtar kelimelere odaklanmayın.
Anahtar kelime analizi yaparak belirleyeceğiniz anahtar kelimeler gerçeğe uygun olmalıdır. Ulaşamayacağınız hedeflemeler yapmak sadece projenizin ölü doğmasına neden olacaktır. Unutmayın rekabeti, zorluk derecesi yüksek anahtar kelimelerde ilk sayfa markalarındır, üzücü ama öyle.
Arama Yapanın Dili
Anahtar kelimeler arama yapan kullanıcıların ürün veya hizmetleriniz hakkında ne düşündükleri konusunda inanılmaz sinyaller verirler.

Kullanıcı Dili
Bundan dolayı yaygın şekilde tüccarlar kendi sektörlerindeki kişilerin dilinde konuşmaya çalışırlar.
Bununla birlikte, Google’da arama yapan pek çok kullanıcı ürün ve servisi tam olarak hangi anahtar kelimenin açıkladığını bilmez.
Anahtar kelimeler sadece kullanıcının aradığı ürün ve hizmeti kapsamaz aynı zamanda sorunları ve çözümleri de kapsar.
İlerde bu değerli bilgiler içeriğinizi belirleyecek.
Arama Yapanın Niyeti
Her anahtar kelime veya cümle bizim anladığımız manayı taşımayabilir.
Örneğin ‘‘SEO’’ araması yapan birisi ‘‘SEO teknikleri’’ başka birisi ‘‘SEO hizmetleri’’ kastetmiş olabilir.
Bundan dolayı içerik içerisinde uzun kuyruklu anahtar kelime kullanımı arama niyetini çeşitlendirmek için kullanılır.
Ayrıca, yine bundan dolayı bir anahtar kelimeye odaklanmış içeriği pek çok anahtar kelime için Google SERP’de yükseltme ihtimali düşük olduğu için farklı anahtar kelimeler için farklı sayfalar oluşturulur.
Tıklama Almak
Optimizasyon sadece Google’da bir web sitesini yükseltmek değildir, aynı zamanda, tıklama almasını sağlamaktır.
Önceki makalelerimizde bahsettiğim gibi artık Google1.sıra 2, 3., hatta ilk sayfa bile modern SEO stratejilerinin hedefi olamaz.
Eğer markalaşma yönünde SEO çalışmaları yürütmüyorsanız ve marka değilseniz. Google 1. Sayfa artık markaların, eskiden de böyleydi ama son 2-3 yılda yapılan güncellemeler ve bundan sonra yapılacak olanlarda bu daha aşikar olacak.
O zaman nasıl tıklama alacaksınız?
Küçük işletmelerin tek şansı kalıyor, uzun kuyruklu anahtar kelimeler ile sıralama alarak genel anlamda SERP CTR (tıklama oranı)nı arttırarak.
Uzun kuyruklu anahtar kelimeleri küçümsememek gerekir, her sektörde yüz binlerce var ve dönüşüm oranları kesinlikle diğer anahtar kelimelerden daha yüksek.
Uzun kuyruklu anahtar kelimelerle arama niyeti ve tıklama oranını daha fazla attırmış olacaksınız.
Hayır mı diyorsunuz? Başka şansınız yok, aranma hacmi, rekabet oranı, zorluk derecesiz yüksek anahtar kelimelerde Google 1.sayfa şansınız yok.
Bu bir tercih değil, gereklilik.
Fakat, bu imkansızlığı, zorluğu, dezavantajı yukarıda fırsata çevirmek mümkün…
Title Taglar
Title taglar SERP’de tıklanabilir linklerdir, tanımını yapsak yanlış olmaz.
Kullanım alanı oldukça (70 karakter) kısıtlıdır.
Bu alanı o kadar özenli kullanmalısınız ki, 70 karakterde birkaç saniyeden daha az zaman içerisinde karar veren kullanıcının dikkatini çekmelisiniz.
Sürekli kullanıcı deneyimi (UX) arama sonuçlarında başlar ve SERP’deki CTR (tıklanma oranı) sıralamaları belirler demiştik.
İşte tam bu noktada hiç özenmediğimiz ‘‘Title Taglar’’ hayati önem taşımaktadır. Title taglar SEO perspektifinden bakıldığında kullanıcı ile ilk temasa geçme noktasında SEO adına yapabileceğimiz en önemli şeydir.
Sayfa URL’i veya breadcrumb title tagı izlerler.
Bunlar kullanıcının yaptığı arama ile alakalı ekstra sinyal sağlarlar.
URL veya breadcrumb kullanıcı arama niyetine ekstra değer katmazlar fakat site dolaşımı konusunda kullanıcı deneyimine fayda sağlarlar.
Aynı zamanda arama motorlarına site yapısı hakkında güçlü sinyaller verirler.
Tecrübe: 2013 yılında SEO uyumlu içerik oluşturduğumuz bir müşterimizin Google Adsense hesabı 1 yıl ceza almıştı, nedeni sitede breadcrumb olmamasıydı.
Meta Description
Meta açıklamalar arama sonuçlarında URL’den sonra gelir.
Bu kısımda, arama yapan kullanıcıyı title tag hakkında biraz daha fazla bilgilendirmek için alan ayrılır. Böylece daha fazla dikkat çekecek bilgilendirme yapma şansı artar.
150 ila 300 karakter kullanabileceğiniz bu alan sayfa hakkındaki en önemli bilgileri içermelidir.
Kullanıcı deneyiminin (UX) SERP’de başladığını unutmazsak, meta açıklamalarının ne kadar önemli olduğunu göz ardı etmemiş oluruz.
Bu kısımda kullanıcının en çok ilgisini çekebilecek bilgileri girerek, dikkatlerini çekmeyi başarmamız ve tıklama oranını arttırmamız gerektiğini unutmamalısınız.
Onların ihtiyaçlarını karşılayacak dili kullanmayı unutmayın.
Tasarımın Geliştirilmesi
Kullanıcıların tıklamalarını almayı başarmak harika bir şey ama iş burada bitmiyor. Yapılması gereken daha çok şey var.
Sitenizi ziyaret eden kullanıcıların aceleleri olduğunu unutmamalısınız. Kullanıcılar sitede neyin nerede olduğuna, hangi sayfaya nasıl gidilmesi gerektiğine, ürün sayfalarının nasıl bulunması konusuna fazla zaman ayırmazlar.
Daha açık bir ifadeyle, kullanıcı açılan sayfada aradığını bulmadığı an veya ihtiyaçlarını karşılamadığına dair 2 saniye altında karar verdiklerinde siteyi terk ederler.
Kullanıcı arama motorları sonuç sayfalarında ihtiyacı veya aradığı bilginin sitenizde olduğuna inanarak tıklıyor ve sayfaya baktığında hayal kırıklığına uğrayarak çıkış yapıyor.
Buna kesinlikle izin vermemelisiniz, yoksa onları ebediyen kaybedersiniz.
Site Kimliği
Site ziyaretçilerinin sitenize geldiğinde ilk gördükleri site kimliği, yan, logodur.
Logo sade ve oldukça belirgin olmalıdır.
Psikolojik olarak kullanıcının sitenizde yaşadığı deneyimlerin resmidir logo.
Bu yüzen hayati önem taşır.
Tecrübe: Yüksek ziyaretçisi, rekabet oranı yüksek, rakiplerin güçlü olduğu bir sektörde, Rusça SEO Çalışmalarını yürüttüğümüz bir müşterimizin rakipleri aylık 5 milyon ila 45 milyon arası trafik alıyor.
Kısıtlı bütçe ile rakiplerin trafiğinden %1, 2 gibi trafik koparmak zayıf bir ihtimaldi. SEO stratejilerine sosyal medyayı da dahil ettik. Onların güçlü olduğu VK, Odnoklasniki gibi Rus sosyal ağları yerine Twitter, Pinterest, Facebook’a ağırlık verdik.
Ucuz Facebook reklamlarıyla marka bilinirliği ve daha çok takipçi arttırmaya yönelik çalışmalar yürüttük.
Arama motorlarına yönelik SEO çalışmalarını durdurduk ve tüm bütçemizi, mesaimizi buraya yoğunlaştırdık.
Bu çalışmada bizde şok etkisi yapan logo ile alakalı tecrübe şu.
Rakiplerimizin %90’ın Pinterest hesabının olmadığını gördük. Geri kalanın olduğunu ama önem vermediklerini belirledik. Pinterest’in Rusça dilindeki popüleritesini ölçümledik ve mesai, bütçe ayırmaya değer olduğuna karar verdik.
Ve bir Black Hat SEO tekniğini devreye soktuk, amaç rakibin gücünden faydalanmaktı.
Rakiplerimizin Logolarını kullanarak 5 hesap açtık, 5 en güçlü rakiğ, Pinterest hesabı olmayanlar.
Müşterimizin sitesine ait hesap dahil.
6 ay boyunca her hesabı günde 40 paylaşımla güncelledik. Rakiplerimizin sadece Logoları ve marka isimleri kullanıldı, Pinterest’de onaylanan siteler tamamen alakasızdı.
6 ay sonunda kendi ana sitemizin takipçi sayısı 22.000’e ulaşırken, rakipler için açtığımız hesaplar 45.000 ila özellikle bir tanesi 150.000’e ulaştı.
Ve içerik olarak bu hesaplarda bizim sitemizin içerikleri paylaşıldı. 6 ay sonunda ulaşılan trafik 1.8 milyon aylık trafik sadece Pinterestten .
Logon’nun gücü, önemi, kullanıcı üzerinde bıraktığı etkinin somut örneği…
Bir web sitesi ile alakalı yüzlerce tecrübe, binlerce psikololojik etki, Logo’da sinerjiye dönüşür.
Rakiplerimiz bunları logolarında toplamayı başarmış ki, onların paylaştığı linkleri bile bu derece güvenli bulmuşlar, hatta kendilerinkinden bile öneli.
Header Taglar
Logonun yanında kullanıcı siteye geldiğinde karşısına çıkacak ilk bilgiler header üzerinde olanlardır. Böylece arama yaptığı anahtar kelime ile alakalı olup olmadığını anlar.
Buradaki heading tag (H1 olması gerekir) sayfanın title tag’ı ile aynı mesajı veriyor olmalıdır.
Burada kullanacağınız kelime sayısı sınırlıdır, kullanıcıya aradığı bilginin, sorununa çözümün aşağıda olduğu mesajını verir.
Aynı zamanda ek headingler kullanmalısınız, böylece kullanıcının spesifik ihtiyaçlarının hangi kısımlarda karşılandı konusunda onlara yardımcı olursunuz.
Dolaşım
Kullanıcıyı doğru site ve sayfada olduğuna ikna etmenin diğer bir kriteri de dolaşımdır. Site dolaşımının basit olması kullanıcı deneyimine farklı bir değer katar.
Sadece 1 ürün veya hizmet mi pazarlıyorsunuz?
Her ihtimalde de ürün veya hizmetlerinizi ‘‘Mağaza’’ veya ‘‘Hizmetler’’ sayfasına sıkıştırmıyorsunuzdur.
Bunları geniş bir dolaşım sağlayarak farklı menülerde, gruplarda alakalı headingler kullanarak siteye yayıyorsunuzdur.
Böylece her kullanıcıyı tam olarak istediği şeye yönlendiriyorsunuz. Bunun yanında ihtiyaçları ile akalı anahtar kelimeleri kullanarak site içerisinde içerik, ürün veya hizmet sayfalarında dolaşımı sağlamalısınız.
İçerik Optimizasyonu
Kullanıcıların karar verdiği noktaya geldik.
Optimize edilmiş içerik ile sonuca ulaşacaksınız, şimdiye kadar verdiğiniz tüm emeğin karşılığını alacaksınız veya kaybedeceksiniz ve sadece 1 şansınız var.
İçerik bir hizmet satışını mı amaçlıyor yoksa ürün mü? Veya bir konu hakkında bilgi mi veriyor, kullanıcının bir sorununun çözümüne mi yönelik?
Her ne olursa olsun bunu içerik başaracak.
Ürün, hizmet sayfalarında ilk cümlelerden itibaren en önemli satışa yönelik bilgileri paylaşmalısınız.
Teknik bilgilerle kullanıcıyı ilk paragraflarda boğmamalısınız.
Kullanıcı eğer ilk bilgilerde ikna oldu ise ‘‘daha fazla bilgi’’ için teknik bilgilerin olduğu sayfaya veya içeriğe yönlendirmelisiniz.
Bu açılış sayfalarının amaçları olmalıdır ve içerik bu amaca odaklanmalıdır.
- Satın almak
- Fiyat teklifi almak
- E-mail vermek
- Diğer iletişim bilgileri
- Fiyat teklifi almak
- Aramak
- Daha fazla bilgi almak
- Kayıt olmak
- Keşfetmek
Dönüşümü arttırmak için amacı çok iyi belirlemelisiniz, bunun için de ziyaretçi kitlenizi çok iyi tanımalısınız.
‘‘Harekete geçirici’’ cümlelerde kullanıcıya mümkünse birkaç alternatif suna bilmelisiniz.
Harekete Geçirmek
İçerik, dolaşım ve ziyaretçiye amacına göre aksiyon aldırmak. Harekete geçirme noktasında her kullanıcıdan aynı eylemi gerçekleştirmesini beklemek yanlış olur.
Şunu unutmamalısınız ki, ilgili sayfaya çok farklı karakterlere, eğilimlerde, duygularda vb kullanıcılar gelmektedir ve bu aşamada kendilerine ne kadar çok alternatif sunarsanız o kadar dönüşümü arttırmayı başarmış olursunuz.
Bazılar direkt telefon ederek aramak isterler, bazıları sadece fiyatla ilgilendiklerinden beklide sadece e-mail göndermek ister, bazıları ilk temasın yazılı olmasını istediklerinden Whasapp veya canlı desteği kullanmak isterler. Bazıları sadece indirim, kampanyalar ile alakalı süreci takip etmek isteye bilir.
Yani, amaca göre ‘‘harekete geçirme’’ alternatifleri olmalı.
Site Hızı/SEO Uyumlu Hosting, Server
SEO için web sitesi hızı oldukça önemlidir.
Web sayfalarının yavaş açılıyor olması %50 lere kadar trafik kaybına neden olmakla birlikte iki önemli soruna daha neden olur:
- Kullanıcının siteyi kısa sürede terk etmesi,
- Arama motorlarının sayfaları geç veya hiç indeksleyememesi.
Her iki sorun ciddi trafik ve dönüşüm kaybına neden olur.
Site hızını optimize etmek en başta başlar, yani SEO uyumlu hosting diyorum buna.
Hosting firmaları sadece ürün satarlar, bir sitenin, veya hangi sitenin orada barındırılacağı kısmı onları ilgilendirmez. Ama sizi çok ilgilendirir.
Çoğumuzun hosting firmalarıyla ilgili hoş olmayan tecrübeleri vardır, bu yüzden en bata site hızı için ciddi araştırma yaparak hosting firmasını seçmelisiniz.
Yazılımla ilgili hız optimizasyonu düzenli şekilde yapmalı ve sürekli takip etmelisiniz.
İmage Optimizasyonu
Web sitesinin formatına göre görsel kullanımı değişmektedir, bazı sitelerde içeriklerde görsel kullanımı bir tercih değil zorunluluktur.
Özellikle yükse kaliteli görseler fazla yer kaplarlar ve sitenin yavaşlamasına neden olurlar, buna meydan vermemek için görsellerin optimize edilmesi, sıkıştırılması gerekir.
Hazır Altyapılar
Şimdiye kadar edindiğimiz tecrübeler hazır altyapıların SEO açısından web sitesine hiçbir katkısı olmadığı gibi, zararlı olduğudur.
Dünya çapında kullanılan WordPress tercih edilmesinin nedeni spesifik bir sorun hakkında 10, hatta 100 lerce alternatif çözüm üretilmiş olmasıdır.
Hazır altyapıların diğer dezavantajları sizi birkaç tasarıma ve yüksek fiyatlara mahkum etmeleridir.
Bunun yanında site sahiplerinin bilinçsizliğinden faydalanarak zamanı geçmiş, hiçbir faydası olmayan hata, SEO perspektifinden bakıldığında zararı olan teknolojiler kullanıyor olmalarıdır.
Örneğin, mobil uyumlu olmamaları.
Teknik desteğin teknik olarak hızlı olma ihtimalinin olmaması…
Düşünsenize hazır yazılım aldığınız firmanın onbinlerce müşterisi var, sitenizin acil teknik desteğe ihtiyacı var… hikayenin gerisini çoğumuz biliyoruz…
Sürekli Test Edin, İzleyin
Sitenizin bir SEO izleme, geliştirme odası olmalıdır.
Siteniz çok iyi çalışıyor olabilir ama bu daha iyisi yok anlamına gelmez.
Sürekli test edilmesi gereken her şey test edilmeli ve daha iyisini yakalamanın yolları aranmalıdır.
Yaptığınız testlerin uygulama aşamasında başarısızlığa uğramanızı bir kayıp olarak görmeyin, yoksa tecrübeler nasıl elde edilebilirdi.
Sitenizin daha iyi olması için her şeyi sürekli test ederek maksimum kullanıcı deneyimine ulaşmaya çalışmalısınız.
Maalesef çok sık yaptığımız hatalardan birisi ara sıra siteyi ziyaret etmek, çalışıyor mu? Taamdır.
Maalesef işletmelere ait sitelerin büyük bölümü atıl, güncellenmemiş, eski teknoloji kullanan birer çöp yığını, bu siteden ne bekliyorsunuz ki?

SEOndex kurucusu Ersin Tezcan 2008 yılından itibaren markalara dijital pazarlama danışmanlığı yapmaktadır. Google ve Google araçları yanında diğer arama motorları hakkında yeni gelişmeleri ve tecrübelerini paylaşmaktadır.
E-Mail: tezcanersin@seondex.com
Yorum Yap